Valencia’nın korkunç bir sezon geçiriyor olması hakkında;
Haziran ayında Gennaro Gattuso ile yola başlayan Katalan ekibi, 30 Ocak’ta hocasıyla yollarını ayırmıştı. Gattuso, her ne kadar sorumluluk bana ait dese de; kulüp küçülme politikasıyla her anlamda bu günlere zemin hazırladığı kanaatindeyim.
Jose Bordalos’ı takımda tutmaları nispeten daha iyi bir karar olurdu. Gattuso’dan önce geçen yıl kupada final, ligde ise 9. sırada bitirmişlerdi. Hücum oynatmayı seven, oyunu 3. bölgede oynatabilecek antrenör profillerinden uzaklaşmayı tercih etmeleri de apayrı ilginç. Hem Gattuso, hem de şu an görevde olan Ruben Baraja bu kadroyla mecburen defansif bir oyun anlayışı seçmek durumunda kaldı. Öyle ki; kümede kalma yarışında oldukları takımların bazı maçlarında 1-5-4-1 gibi bekleme üzerine olan bir dizilişle çıktılar. Yunus Musah, Giorgi Mamardashvili gibi oyuncuları da Soler tarzı ucuza satarlarsa mevcut yönetime şaşırmam. Tecrübesiz ve tartışılan kadroya Edinson Cavani gibi bir eklenti yaparak ligde kalınma mantığı epey anlamsızdı zaten.
Oyuncu istatistiklerinin reytinge de yansıdığını görebiliyoruz aslında. Reytingi en yüksek oyuncu takımın tecrübeli ismi ve kaptanı Jose Luis Gaya’ya ait. (7.22) Hal böyleyken ligde kalma savaşında rakiplerine göre daha formsuz bir görüntü çiziyor Valencia. Son 8 maçta, 4 mağlubiyet, 2 beraberlik, 2 galibiyet alabildiler. Üstelik bu maçlarda evinde Rayo beraberliği, Almeria mağlubiyeti ve içerde Real Valladolid’e karşı son dakikada alınan galibiyet var. Cadiz mağlubiyetini de unutmayalım.
Sonuç olarak;
6 La Liga şampiyonluğu, 7 Copa Del Rey şampiyonluğu, 3 UEFA kupası şampiyonluğu, 3 UEFA Süper Cup şampiyonluğu olan bu güzide kulüp, bu sezon küme düşebilir. Valencia’nın kalan son 5 maçları inanılmaz kritik. Özellikle İçerde oynanacak olan Real Madrid maçı, ligin son maçı olan Real Betis deplasmanı. İşleri hiç ama hiç kolay değil. Ligde kalınması halinde, kulüpte ciddi bir değişim muhtemel gözüküyor. Premier Lig’de fazlasıyla gördüğümüz küme düşme takımlarında kurtarıcı teknik direktör sirkülasyonu, La Liga gibi majör bir ligde olmaması biraz üzücü. Bence diğer liglerden bu konuda ilham alınabilir. İstisnalar elbette vardır tabii ki.
Küçük bir anekdot bırakayım. Zamanında Valencia’yla kendini ispat etmeye çalışan, o dönemde bu takıma sempati duymamı sağlayan Unai Emery’de çıkışını burada yapmıştı. Şu an malumunuz İngiltere’de çok başarılı bir sezon geçiriyor, Aston Villa’yı devraldıktan sonra. Umarım okurken keyif almışsınızdır. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.
Bu rakip karşılamasını günümüzde birçok antrenör yapıyor. Ortalama ve elit antrenörler de dahil. En iyi uygulayan antrenörler: Unai Emery, Bo Svensson, Christophe Galtier. Peki neden daha kullanılır? Artısı, eksisi neler?
Artıları: Rakipleri bloklar arasına çekip uzun toplarla etkili olunabilir. (Kontra atak) hızlı geçişler yapmak isteyen takımlar için de çok uygun. Santrforlardan birini merkeze yakınlaştırarak, sayıca fazla bir hat oluşturulabilir. (5’li) 4+4 , 6+4 şeklinde alan daraltılabilir. Oyuncuların iletişimi, koordinesi iyi olduğu sürece kolay kolay rakibe boşluk verilmez. Merkezi sıkı tuttuğunuzdan dolayı, rakip kenarlara oynamak durumunda.
Eksileri: Oyuncular senkron bir şekilde hareket etmezse, rakip orta bloğu pasifize edebilir. Kenara yönlendirmekten bahsetmiştim sizlere şimdi ondan bahsedeyim biraz.
Sonuç olarak,
1-4-4-2 gibi rakibini karşılayan bir takım düşünün; 3-2-5 gibi hücum eden takımlara karşı bekler, kenarda rakiple 1v1 kaldığı için rakibin becerisine göre risk barındırıyor. Rakip, orta bloğunuzu yani 4’lü veya 5’li merkez hattınızı kırar ise epey boşluklar verilebilir. Yahut da rakip santrforlar-ön alan oyuncuları bek ve stoper arası koşularla hattınızı bozabilir. Rakibi, kenarlara zorlayıp üstüne topa press yaparsanız, onları bloklar arasına çekerseniz son derece etkili olabilirsiniz.