Avustralya’lı İdealist, Kusursuz Sistem Takımına Karşı… Brentford – Tottenham Taktiksel Analiz

Avustralya’lı İdealist, Kusursuz Sistem Takımına Karşı… Brentford – Tottenham Taktiksel Analiz

Geride bıraktığımız sezonu 59 puanla 9. bitiren Brentford, evinde sezonu 1 puan daha fazla toplayarak 8. sırayı almış Tottenham’ı ağırladı. İlk yarıda atılan gollerin skoru belirlediği maçta iki taraf da birbirine üstünlük sağlayamadı ve karşılaşma 2-2 sona erdi.

İki takım kağıt üzerinde bu 11’lerle çıktılar maça. Tottenham’da Bayern Münih’in yolunu tutan Kane’in yerine Richarlison görev alırken yeni transferler Van de Ven, Udogie, Vicario ve James Maddison Tottenham’ın yeni teknik direktörü Angelos Postecoglou tarafından 11’e yerleştirildi. Brentford’da ise futboldan bir süreliğine men edilen Ivan Toney, Arsenal’e gitmek üzere olduğu konuşulan David Raya ve sakatlığı bulunan Ben Mee kadroya alınmazken yeni transferler Collins ve Flekken ilk 11’de kendilerine yer buldu.

İlk 11’ler kağıt üzerinde yukarıdaki görseldeki gibi olsa da saha içinde özellikle Tottenham cephesi birçok farklı formasyon ve taktik kullandı.

FALSE BACK (SAHTE BEK)

Sahte bekler, futbolda uzun zamandır rastlayabileceğimiz oyun kurulumunda nicelik ve nitelik arttırmaya yönelik maç içi devşirmelerdir. Son dönemde Guardiola City’sinde Walker, Cancelo, Rico Lewis gibi oyuncularla kurguladığı false back sisteminin popülerliği fazlasıyla arttı. Bu maçta Postecoglou da oyun kurulumu esnasında bekleri Udogie ve Emerson’u aşağıdaki görselde görebileceğiniz gibi merkeze yaklaştırdı ve oyun kurulumunu çeşitlendirmeye çalıştı.

Görselin sağ üstünde ellerini açmış oyuncu sol bek Udogie, 12 numaralı oyuncu da sağ bek Emerson.

Postecoglou’nun false back sistemi denemesine sevindim ama aynı zamanda şaşırdım da. Düşüncenin oyun kurulumunda oldukça işlevsel yanları var ve güzel sonuçlar vermesi de muhtemel fakat bu sistemde bek oyuncularının pas kalite seviyelerinin iyi olması gerek. Emerson benim bir türlü beğenemediğim kusurları fazla olan bir oyuncu. Teknik kalitesinin de düşük olduğunu söyleyebilirim. Her ne kadar attığı gol son derece düzgün bir vuruşla atılmış olsa da uzun vadede yani 90 dakikalık periyotta oyun kurulumunda Emerson’a fazla görev vermek hayal kırıklığı yaratacaktır. Yedekte kış transfer döneminde kiralık olarak kadroya katılan, yaz transfer döneminde de bonservisi alınan Pedro Porro var ama muhtemelen hoca savunma konusundaki fazla zafiyetinden ötürü şimdilik onu kullanmıyor.

Tottenham’ın oyun kurulumundan bir başka görsel. Bekler yine merkezde, Skipp beklerin merkeze gelmesi sebebiyle kendini sağ kanada atmış vaziyette. Bu sistemin benzerini geçtiğimiz sezon Arsenal Granit Xhaka ile uygulamıştı. Oyun kurulumunda Zinchenko kendini merkeze atarken Xhaka sol kanada, Martinelli de ceza sahası içine konumlanıyordu. Az önce de dediğim gibi Postecoglou’nun bu idealist fikirlerini görmek güzel ama eldeki kadronun gerçeklerini görmezden gelmek yanlış. Kulusevski kendini düzenli olarak ceza sahasına atan bir profil değil, Skipp teknik bakımdan vasat, ne Emerson, ne de Udogie rahatlıkla oyun kurulumunda sorumluluk alıp üstesinden gelecek tekniksel kapasitede değil. Bu sisteme benzer sistemi oynayan Arsenal ve Manchester City’nin defansif orta sahaları Rodri ve Partey iken bu rolde Tottenham’da Bissouma var. Dinamizm ve çabukluk anlamında Rodri ve Partey’den daha üstün fakat teknik, oyun görüşü ve hücumsal zenginlik yaratabilme bakımından bu iki ismin oldukça gerisinde. Uzun lafın kısası, Postecoglou’nun fikirleri ve planları pragmatist, eldeki kadro bu sisteme ayak uydurabilecek düzeyde değil.

Brentford eldeki oyuncuları ve oyuncuların özellikleri bakımından sert, disiplinli ve koordineli bir takım. Thomas Frank’in öğrencilerinin bu maçtaki en büyük avantajı beraber oynama alışkanlıkları oldu. Rakipte yeni oyuncuları olan, en başta yeni bir teknik direktörü olan bir ekip varken birbirlerine alışık bu takım her zaman ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu.

Brentford’ın her ne kadar katı bir savunma anlayışı olursa olsun “kaleye otobüs çeken” bir takım değil. Sadece doğru zamanda doğru biçimde kümelenebilen yapıdalar. Bu görselde ceza sahasına 4 oyuncu sokan, çevresinde de 3 oyuncuyla tehlikeli gelen Tottenham’a harika bir dağılımla fırsat vermediler.

Tottenham oyun kurulumu esnasında stoper-orta saha hatlarını yakın tuttukları bir başka pozisyon…

Tottenham tüm hatlarıyla rakip yarı alanda ama Brentford 5-3-2’si hatların arasını daraltarak rakibe kontrol ettikleri alan haricinde pas yapma, dikine oynama imkanı sunmuyor. (Görselde görünmeyen savunmanın 5. ismi Rico Henry en sağda Kulusevski’ye yakın markajda.

Savunmada hatları bu kadar kısa tutan Brentford, hücum bakımından tam bir geçiş takımı. Saniyeler içerisinde forvetleri Mbeumo ve Wissa rakip yarı alana yerleşebilirken bekler Henry ve Hickey penetrasyonu sağlamada etkili olabiliyor.

Derslik bir organizasyonun başlangıcı. Brentford Ajer ile taç atışı kullanıyor.

Wissa-Davinson Sanchez mücadelesinden kazanan çıkmıyor, top yavaş yavaş Janelt’in ayağına geliyor. Janelt bekletmeden sol tarafta tabiri caizse ok gibi fırlayan Henry’nin önüne tam ayarında bir top atıyor.

Henry yavaş kalan Emerson’un yanından topu sürüp arka direkteki Mbeumo’ya harika bir top atıyor.

Mbeumo bariz gol şansını değerlendiremiyor. Bu atak kesinlikle tesadüf eseri gelişen bir pozisyon değil. Maç boyu benzer pozisyonlarla rakibi tehdit ediyor Brentford.

İlk yarıda Tottenham ön üçlüsü Son- Kulusevski-Richarlison’dan neredeyse hiç verim alamadı. Bu üçlü rakibin sert savunmacılarının içerisinde adeta kayboldu. Kanatların bu denli etkisiz oynamasının başlıca etkeninin Harry Kane’in ayrılması olduğunu düşünüyorum. Kane yalnızca bitirici bir 9 değildi. Rakip savunmayı sırtında taşıyan, oyun kurulumuna geriye gelerek yardımcı olan özel bir komple forvetti. Richarlison’dan Kane performansı elbette bekleyemeyiz ama profil olarak birbirini yedekleyen oyuncuların bu kadar zıt özellikli olması ne kadar doğru bilmiyorum.

İkinci yarıda oyun ağırlıklı olarak Brentford yarı sahasında oynandı. Brentford hatlarını biraz daha geriye çekti, Tottenham ise stoperlerini sık sık orta sahanın bile önüne çıkardı.

Stoperlerin ne kadar ileride olduğu açıkça görülüyor.

Tottenham genel itibariyle taktiksel anlamda olumlu sinyaller verse de takımın takviyelere ihtiyacı olduğu net bir biçimde gözlemleniyor.

Tottenham için asıl mevzu Postecoglou’ya ne kadar süre tanınacağı. Bu sezon sonuna kadar kupa hedefleniyorsa hüsrana uğranabilir ama hocanın sistemi doğrultusunda takviyeler yapıp hocaya vakit tanınırsa ortaya güzel sonuçların çıkacağına kesin gözüyle bakıyorum.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kane kalıyor mu?