Maçta çıkan kadrolara baktığımız zaman yerleşik oyundan çok, koş koş oyunu olup, orta sahaların hızlı geçileceği bir maç olacak gibiydi ve öylede oldu.
Nelsson’un yokluğunda Kaan-Abdülkerim ikilisi ilk yarıda Konyaspor’a herhangi bir pozisyon vermedi. Sadece bazı pozisyonlarda Kaan, defansif orta saha gibi müdahale etmeye giderek defansın dengesini bozdu.
Rashica,son iki maçta 10 numarada özgürlük verildiğinde ne kadar hücum katkısı yapabildiğini gördük. Rashica, bu maçta Icardi’ye kritik bir pas attı ve iyi oyununu golle de süsledi.
Dubois, savunma anlamında açıklar verebiliyor ve bu normal çünkü sol bek değil fakat Galatasaray’ın oyun kurulumunda çok önemli bir yer tutuyor. Gol de Dubois-Kerem-Rashica üçgeninde geldi.
Kerem, bencilliğini çok aza indirdi ve bu ona büyük bir artı yazıyor.
Barış Alper Yılmaz, gelecekte iyi bir santrafor olabilir ve şu anda da Galatasaray’ın santrafor alternatifi olabilir fakat kanat olarak oldukça yetersiz kalıyor.
Konyaspor’da Mahir Emreli, oldukça etkili oynuyor.
İKİNCİ YARI ANALİZİ;
Galatasaray, ilk yarıda ne kadar iyiyse ikinci yarıda da bir o kadar kötüydü.
Konyaspor, ikinci yarıya Mame Diouf’u alıp çift forvetle başladı ve maçın seyri değişti.
Galatasaray, 3 isabetli şutta 2 gol yedi.
Okan Buruk’un yaptığı hamleler Galatasaray’ı ileriye değil geriye götürdü. Oyuncular mevkilerini karıştırır hale geldi.
Torreira’nın problemi ne bilmiyorum Torreira oldukça kötü oynadı.
Icardi, servis anlamında iyi olsada bitiricilik anlamında oldukça kötüydü.
Juan Mata’yı Okan Buruk’un oyuna alması hatalıydı.
Yaratıcılık anlamında Mertens’in eksikliği fazlasıyla hissedildi.
Stanojevic, ikinci yarı çok doğru hamlelerle maçı çevirdi.
Soner Dikmen, bayağı iyi bir maç çıkardı.
Yedekten giren Endri Çekici ve Mame Diouf‘da oldukça etkiliydi.